NUMARALI
HADİS-İ ŞERİF:
حَدَّثَنَا
إِبْرَاهِيمُ
بْنُ مُوسَى
أَخْبَرَنَا
مُحَمَّدُ
بْنُ
رَبِيعَةَ
عَنْ مُحَمَّدِ
بْنِ
الْحَسَنِ
بْنِ
عَطِيَّةَ عَنْ
أَبِيهِ عَنْ
جَدِّهِ عَنْ
أَبِي سَعِيدٍ
الْخُدْرِيِّ
قَالَ لَعَنَ
رَسُولُ
اللَّهِ
صَلَّى اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
النَّائِحَةَ
وَالْمُسْتَمِعَةَ
Ebu Said(-i) Hudri'den demiştir
ki:
Rasûlullah (s.a.v.)
ölünün iyiliklerini saya saya yüksek sesle ağlayan kadın(lar)a ve (o'nu)
dinleyen kadın(lar)a la'net etmiştir.
İzah:
Ahmed b. Hanbel 111-65.
Niyâha ölünün
iyiliklerini saya saya yüksek sesle ağlayan kadın demektir. Herhangi bir dünya
malının elden kaçırılması üzerine yüksek sesle ağlamaya da nevh veya niyahat
denilir. Müstemia ise bu ağıdı dinleyen kadın demektir.
Bu hadis-i şerifte,
sadece ölüler üzerine ağlayan kadınlardan bahsedilerek, erkeklerden hiç söz edilmemesi,
erkeklerin ölü üzerine ağlamasının caiz olduğu anlamına gelmez. Bu ağıdın
erkeklerden daha ziyade kadınlarda görülmesinden dolayı sadece ölü üzerine
ağlayan kadınlardan bahsedilmekle yetinilmiş, ayrıca erkeklerden bahsetmeye
lüzum görülmemiştir.
Ayrıca Nâiha
kelimesinin sonundaki yuvarlak ta'nın müenneslik ta'sı olmayıp mübalağa ta'sı
olması, binaenaleyh bu kelimenin "ağlayan kadın" anlamına gelmeyip,
hem kadına hem de erkeğe şamil olmak üzere "çok ağlayan kimse” anlamına
gelmiş olması ihtimali de vardır. Bu ihtimale göre, ölüm karşısında kendini
tutamayarak birazcık ağlayanlar, bu hadisin şümulü içerisine girmezler.
Lanet: Kelimesi ise
Allah'ın rahmetinden kovulmak ve uzak olmak anlamına gelir.
Binaenaleyh ölü üzerine
ağlamak büyük günahlardandır. Bu fiili işleyen kimseler, büyük günah işlemiş
olurlar ve Allah'ın rahmetinden mahrum kalırlar. Bu ağıda isteyerek kulak veren
kadınlar da bu günaha ve mahrumiyete iştirak etmiş olurlar. Ancak senedinde
Muhammed b. el-Hasen b. Atıy-ye el-Avfı' ile babası ve dedesi olduğundan bu
hadis zayıftır. Çünkü bu ravilerin üçü de zayıftır.